Yaşlanmanın en büyük belirtilerinden birisidir vücudumuzdaki kolajen seviyesinin azalması. Derimiz esnekliğini kaybeder ve gençliğimizdeki o sıkı yapısı bozulur, kıkırdaklarımız zayıflar. Yaşımız ilerledikçe kolajen içeren gıdaların alınması da daha önemli hale gelir.
Önceki yazılarımızda kolajenle ilgili merak edilen pek çok konuya değindik. Bu yazımızda sizinle Brianna Elliot tarafından 19 Şubat 2020’de kaleme alınan ve Atli Arnarson BSc, PhD tarafından tıbbi olarak gözden geçirilen bir makale paylaşacağız.
Düzenli kolajen takviyesi hem sağlığımız hem de gençliğimizi korumak adına çok önemli. Ancak her şeyi kolajenden beklemek olmaz. Kolajenin yanında vücudumuzu vitamin ve minerallerle de desteklemeliyiz.
CoQ10 olarak da bilinen Koenzim Q10, hücrelerimizde enerji üretim metabolizmasına katkıda bulunan bir bileşendir. Ayrıca hücreleri oksidatif hasarlardan bununla birlikte hastalığa neden olan bakterilerden ve virüslerden korur.
Kolajen vücudumuzdaki proteinlerin 3’te 1’ini oluşturan bir protein türüdür. Kaslarımızın, tendonlarımızın, kemiklerimizin ve vücudumuzdaki bağların yapısını oluşturur. Aynı zamanda kan damarları, diş ve gözü oluşturan katmanlarda da bulunur.
Internet Explorer tarayıcısının 9.0 ve daha eski sürümlerini desteklememekteyiz. Web sitemizi doğru görüntüleyebilmek için tarayıcınızı güncelleyebilirsiniz, güncelleyemiyorsanız başka bir tarayıcıyı ücretsiz yükleyebilirsiniz.